Hamas-Şam Anlaşması: Rusya’nın “Esad” ı Güçlendirme ve Bölgedeki Siyasi Çelişkilerden Yararlanma Fırsatı

Hamas-Şam Anlaşması: Rusya’nın “Esad” ı Güçlendirme ve Bölgedeki Siyasi Çelişkilerden Yararlanma Fırsatı

Filistin yönetiminin bu ay Ortadoğu’da Rus aşısı olan Sputnik V kullanan ilk resmi yönetim olmasından kaynaklı olarak Rusya’nın, Suriye ve Filistin arasındaki görüşmelerde arabuluculuk rolü aldığı tahmin ediliyor.

Al-monitör haberine göre, Rusya, Filistin başkanlık ve meclis seçimlerinin garantörü ülkeleri olan Mısır, Katar ve Türkiye’nin de bulunduğu listeye dahil oldu.

Aslında Hamas’ın yaptığı bu anlaşma bir aldatmaca, Arap dayanışmasının gerilemesi, Arap ülkelerinin ve hatta Türkiye’nin İsrail’le ilişiklileri iyileştirmeye istekli olmaları, Hamasın yeni Joe Biden yönetimine vermek istediği uzlaşıya hazır olduğuna dair bir işaretten başka bir şey değil.

Uzlaşmada Moskova rolü

Genellikle bu tür görüşmelerde Moskova’nın fikrine pek önem verilmiyor, buna rağmen İsrail-Filistin görüşmelerinde Rusya’nın rolü çoğu yorumcu tarafında abartılıyor.

Rusya içindeki bu abartılı yorumlar aslında Rusya’yı uluslararası arenada etkili bir güç olarak göstermeye çalışma isteğidir. Aynı zamanda dış haber yorumcularının elinde gerçek duruma dair yeterli bilgi yok. Rus basınında Şam ile Hamas arasındaki gerçekleşmesi beklenen anlaşma ile ilgili haberlerde pek bulunmuyordu, sadece bir Rus haber ajansında bu durumla ilgili imada bulunan bir haber yayınlandı.

Wagner grubu ile ilişkisi olan Rus iş adamı Yevgeniy Prigozhin’e ait olan FAN haber ajansı geçtiğimiz günlerde Hamas Yöneticisi ve Filistin yasama meclisi ekonomi komisyonu başkanı Atif Adwan’dan alıntı yapılan küçük bir makalenin paylaşımını yaptı. Bu makalede Hamas ve Şam arasındaki ilişkinin savaş öncesi duruma geri dönme ihtimalinden bahsedildi. Bu makaleye göre Suriye’li seçkinlerin küçük bir kısmı bu anlaşmaya karşı olumsuz görüş belirtiyor.

Şam ülkenin güneyinde durumu iyileştirmeye çalışırken, İran ve Hizbullah manidar bir zamanlama ile İsrail’e baskı yapmaya çalışıyor. Bazıları Haması Arap körfez ülkelerinin parasının peşine düşmek ve terörist gruplara Yermuk mülteci kampındaki gizli iletişim planlarını paylaşmakla suçluyor.

Başka bir görüşe göre, Hamas’ın Suriye’den ayrılmasına rağmen bazı üyeleri 2012 yıllında Şam’da öldürülen Kemal Hüseyin Ghnaja gibi, ülkede kalıp İran’dan, Suriye ve Sudan üzerinde Gazze’ye silah gönderiyordu. Bu görüşleri bir yana bırakırsak, Şam ile Hamas arasındaki ilişkiler doğrudan gelişmeyip, üstü kapalı bir şekilde gelişmiştir.

Suriye iç savaşında Esad yanlısı olan Arap Ulusal Muhafız güçleri bölgedeki tüm aşırıcılara karşı savaşma iddiasında bulundu. Ancak gerçekler başka bir şey anlatıyordu. Al-monitor haberine göre Şam Al-Maliha’daki kampta, bu güçler Hizbullah üyelerinden eğitim almakta ve Hamas ile geniş ilişkiler bulunmaktadır. Kampta bulunan bir liderin açıklamasına dayandırılan habere göre; bu ilişkilerin Müslüman kardeşler ile bağı olmayan Hamas kanadı ile kurulduğu anlaşılıyor. Ancak hareket içerisinde bu kutuplaşmanın ne zaman başladığı bilinmiyor.

Rusya dışişlerine yakın bir kaynağa göre; spekülasyonlara rağmen, Rusya’nın bölgedeki rekabetin içine girmemek adına, Suriye ile Hamas arasındaki görüşmelerde uzak durmayı tercih ediyor.

Rusya’nın çıkarı her şeyden önce:

Moskova’da Ulusal Araştırma Üniversitesinde siyaset bilim profesörü olan Leonıd Isayev’e göre; “Moskova İsrail’e Suriye güneyinin durumu ile ilgili ve İsrail’in Suriye’ye hava saldırılarıyla alakalı müzakereler yapmak zorunda olduğu bu süreçte, Rusya’nın Şam ve Hamas arasındaki görüşmelere dahil olmaması daha mantıklı bir tutumdur.” Leonıd Isayev devamında “Rusya’nın Şam ile Hamas görüşmelerinde yer alması için ciddi nedenlere ihtiyacı var. Bu görüşmelere bakıldığı zaman Rusya için böyle bir durum söz konusu değil. Geçtiğimiz yıllarda İsrail kendini Rusya’nın güçlü bir ortağı olarak konumlandırdı. Haması ise sadece bir baskı kaynağı olarak görüyor.” Hamas ile Suriye arasındaki görüşmeler İran yönetimi liderliğinde gerçekleşse dahi Rusya’nın olumlu pozisyon almasının birkaç nedeni var. Bu görüşmelerin olması durumunda, Suriye’nin yeniden bölgelesel gündeme geri dönmesi sağlana bilinir. Rusya’nın Esad yönetimini meşrulaştırma çabasına katkı sağlayabilir. Bununla birlikte bu görüşmeler Rusya’nın İsrailliler ve Filistinliler üzerinde etkin olmasını sağlayabilir. Bu durum Rusya’nın Ortadoğu dörtlü komisyonu içinde, sorunları kendi garantörlüğünde farklı çözüm formülleri ile tartışma fırsatı sağlar.

Fakat aslında Kremlin herhangi bir karmaşık plan düşünmüyordu. Putin’in planı her zaman olduğu gibi aynıydı; siyasi aktörler arasındaki çelişkilerden yararlanmak ve bu çelişkileri kullanarak her şeyi kendi lehine çevirmek ve Rusya’nın Ortadoğu Dörtlüsü’ndeki diğer ortaklardan bağımsızlığını göstermekti (Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve en önemlisi Amerika Birleşik Devlet).

İsayev, kesin bir dille “Hamas’ın hayatta kalma mücadelesi, onu yeni destekçiler bulmaya zorluyor ve Şam, Hamas’ı Trump sonrası dönemde İsrail üzerinde potansiyel bir baskı noktası olarak görüyor ve bu uzlaşmayı resmileştirmek çözülmeyecek bir problem olarak görülmüyor” demekte.

Belki de Esad’ın 2016’da “Hamas’ın, Müslüman Kardeşler’in bir kolu olduğu ve her zaman ikiyüzlü ve terörist bir hareket olacağını” düşündükten bir yıl sonra Hamas’a karşı söylemini yumuşatma nedeni budur.

Ancak Isayev, “Şam’ın Hamas’tan özür dileme talebinin anlamsız olduğunu, zira 2016 yılında Putin ile Erdoğan arasında, Rus uçağının düşürülmesinin ardından yaşanan yakınlaşmaya benzer hatta daha hassas bir uzlaşma olabilir”.

هل أعجبك المحتوى وتريد المزيد منه يصل إلى صندوق بريدك الإلكتروني بشكلٍ دوري؟
انضم إلى قائمة من يقدّرون محتوى الحل نت واشترك بنشرتنا البريدية.