Bazı dosyalardaki anlaşmazlık, başka dosyalarda anlaşmaya bakarak Rusya ile Türkiye arasındaki ittifakın stratejik olarak nitelendirilebileceği iddialarına rağmen, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra, Ankara’nın Rusya işgaline karşı direnen Kiev’e Türk İnsansız Hava aracıları ihracatı yapması Rus-Türk ittifakının sahteliğini ortaya çıkardı. 

Ne Türkiye’nin Kiev’e yaptığı ihracat ne de bu ihracatın Ukrayna topraklarındaki operasyonların seyrindeki büyük etkisi şaşırtan bir durumdur. Ancak son zamanlarda Rusya, Ukrayna’daki ilerleme ve hırslarını engelleyecek saldırılara karşı hava savunmasını geliştirdiğini iddia ediyor. Bu iddialara karşı Ukrayna’nın ‘Sirna’ Rus savaş gemisini hedefe alması, Moskova’nın savaş stratejisini geliştirmedeki başarısızlığını doğruluyor. 

Türk İHA’ları, uluslararası meselelerde olduğu gibi bölgesel dosyalardaki Rusya-Türkiye mutabakatının gerçek boyutunu ortaya çıkardı. Dolasıyla Türkiye’nin Ukrayna’ya sürekli İHA tedarik etmesinin Ruslara bir meydan okuma olduğu ve gözlemcilere göre aralarındaki sahte olan ittifaka kayıtsız olduğu anlamına geliyor. Yani Ankara tamamen kendi çıkarlarına önem vermekle beraber Rusya’ya hiçbir itibar veya değer vermemekte. O nedenle anlaşılıyor ki Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üye olmasını reddetmesi sadece kendi çıkarlarına hizmet ediyor ve Rusya ile bir ilgisi yok. Böylece şu soru ortaya çıkıyor; Türk İHA’ları, Rusya-Türkiye arasında kalan anlaşma ve iletişim kanallarını yok edecek mi?

Rusya bir dost değil

Görüldüğü üzere Türk İHA’ları Ukrayna direnişinin simgesi haline gelmiş. Türk ‘Bayraktar’ İHA’ları, Rusya’nın 24 Şubat’ta resmen başlattığı savaşta askeri denklemi Ukraynalılar lehine çevirdi. 

Rus siyasi analist Alikas Mohin Rusya ile Türkiye arasında anlaşmazlık ve derin bir rekabet olduğuna işaret ederek, Rusya Türkiye için bir düşmandır dedi. 

Mohin şunları ekleyerek konuşmasına devam etti: Türkiye’nin NATO ve Avrupa Birliği tarafından Rusya’ya dayatılan yaptırımlara katılmasına rağmen Birleşmiş Milletler ’de Rus işgalini kınamaya yönelik oy kullanması Ankara’nın tüm ülkelerle ilişkilerini çıkarlara bağlı sürdürdüğünü açık açık gösterdi. Bu, Batı ile kadim ittifakı ve Rusya ile henüz ittifak olarak adlandırılacak kadar çerçevesi çizilmemiş ancak karşılıklı ilişkiler adı altında yer alan ilişkisi için de geçerli. 

Mohin’e göre Türkiye, Ukrayna meselesinde her zaman yaptığı gibi siyasi anlaşmazlıkları ekonomik olanlardan ayırdı. Türkiye’nin bu tutumu Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin patlak vermesinden sonra aynı şekilde devam etti. Siyasi olarak Ankara, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı savaşı kabul edilmez ilan etti ve Rusya’nın 2014’te Kırım ve Donbass’ı ele geçirmesini hiçbir zaman tanımadı. 

Ancak ekonomi alanında Türkiye, çıkarlarını kendisine silah sağlayan ittifakın üstünde tuttu ve Ukrayna ile askeri iş birliği yaparak Rus ordusunda ciddi kayıplara neden olan ve ilerleme planlarını engelleyen Türk İHA’ları üretimi ve serbest ticaret anlaşmaları imzaladı.  

Türk İHA’ları

Türkiye’nin önde gelen askeri ihracat araçlarından biri olan Bayraktar insansız hava aracı, 24 Şubat’ta başlayan Rus işgaline karşı Ukrayna silahlı kuvvetleri için paha biçilmez hale geldi. 

Ortadoğu’daki askeri meselelerde uzmanlaşmış GFP web sitesinde araştırmacı olan İyad Maluf Al-Hal Net’e yaptığı konuşmada şunları aktardı: Rusya, Bayraktar İHA’larında kullanılan TV2 cihazlarını sadece Sovyet pazarında değil küresel hava aracı pazarında son derece rekabetçi bir silah ve teknoloji olarak görüyor.

Bundan dolayı Maluf’a göre Ruslar, Bayraktar’ın Sovyet, Kafkas, Orta Asya ve şu an Ukrayna’ya nüfuz etmesinden endişe duyuyor. 

Ankara, Ukrayna’ya sağladığı destekten dolayı Washington’dan övgüler alırken, Maluf, Moskova’nın Türkiye’ye yönelik tutumunda hafif bir değişiklik beklediğini belirterek şunu aktardı: Türkiye, Rusya’yı müttefik değil düşman bir ülke olarak görmeye başladı. 

Maluf: tarihsel olarak Türkiye ve Rusya özellikle Çarlık Rusya’sı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun çatışan jeostratejik manevraları nedeniyle 16. Yüzyıldan 20. Yüzyıla kadar 10’dan fazla kez savaştıkları hatırlanırsa, birbirleriyle düşmanlık dolu bir geçmişe sahip oldukları anlaşılır. Soğuk Savaş’ın başlangıcında, Türkiye’nin NATO’ya katılması aynı zamanda Amerikan füzelerine ev sahipliği yapması, onu Sovyetler için büyük bir endişe kaynağı haline getirdi. Söz konusu füzelerin kaldırılması ve bazı bölgesel meseleler üzerine hem fikir olmalarına rağmen Rusya, Ankara’yı henüz stratejik bir müttefik olarak görmüyor.

Bayraktar, Rusya’nın Ukrayna’daki sorunu

Rusya’nın karadan havaya füze sistemi taşıyan iki devriye botunu batırmak ve Rus ordusunun Ukrayna adalarına asker çıkarması sırasında bir Mi-8 helikopterinin imha etmek de dahil olmak üzere yüksek bombardıman hızı özelliği taşıyan Bayraktar insansız hava aracı nedeniyle Rus ordusunun uğradığı dramatik kayıplar dolayısıyla İHA’ları bitirmek Rusya için ciddi bir görev olmuş. 

Maluf’a göre Rusya, Türkiye’nin Ukrayna’ya tedarik ettiği İHA’lardan nefret ettiğini inkâr etmiyor. Bu çok açıkça Rus medyasının büyük sayıda Türk Bayraktar uçağını düşürdüğüne dair paylaştıkları iddialardan anlaşılabilir. Ve hatta birkaç seferinde sahte fotoları kullanarak yeni uçaklar düşürdüğünü söyledi.

Burada bahsettiğimiz gerekir ki Türkiye, Ukrayna ile daha kapsamlı ekonomik ilişkilere sahip. Mesela Ukrayna Türkiye’nin çok önemli buğday ithalatının yüzde 15’ini karşılıyor, böylece Türkiye’nin en büyük ikinci buğday tedarikçisi haline gelmiş. Diğer yanda sadece geçen yıl yaklaşık iki milyon Ukraynalı turist tatillerini Türkiye’de geçirdi. Bu da Türkiye’yi Ukraynalı turistlerin üçüncü turist destinasyonu olduğunu gösteriyor. 

Buna göre, Al-Hal Net’in görüşlerini aldığı uzmanlar, Türkiye’nin Ukrayna’daki uzun vadeli ekonomik çıkarlarından dolayı Rusya’nın ülkeyi ele geçirmesinde hiçbir kazanç görmüyor. Bu da, bedeli Rusya’yı yabancılaştırmak olsa bile Türkiye’nin Ukrayna’yı destekleme isteğini açıklar.

هل أعجبك المحتوى وتريد المزيد منه يصل إلى صندوق بريدك الإلكتروني بشكلٍ دوري؟
انضم إلى قائمة من يقدّرون محتوى الحل نت واشترك بنشرتنا البريدية.