Irak’ta yılladır devam eden su krizinin, uzmanlara göre Irak hükümetinin
ihmali ve komşu ülkelerin politikalarıyla örülmüş iplerini kimse
çözemez. Su açığı, tarım sektörünü sarsmaktan, içme suyu kaybı,
hastalıklar ve salgınların yayılması ve hayvancılığı etkilemeye kadar
varıyor.
Her yıl ve özellikle yaz mevsiminin gelmesiyle Iraklılar, iklim değişikliği
nedeniyle boğucu bir su krizinin yanı sıra bazı uzmanların Türkiye ve
İran’ın Irak’a karşı yürüttükleri ‘’ su savaşı’’ olarak adlandırdıkları bu
krizle ilgili uyarılarla karşı karşıya kalıyor. Türkiye ve İran’da yer alan su
kaynaklarından Irak’a gelen su miktarının azaltılmasından dolayı ülkenin
güney illerini karakterize eden kültürel miras olan göller, nehir ve
bataklıklar gibi büyük su kütleleri kurumakta.
Irak hükümeti, su krizine çözüm bulmak ve Irak’ın su payının devamını
sağlamak adına Türkiye ve İran ile yürüttüğü girişim ve diyaloglardan
defalarca bahsetti. Ancak bu açıklamalar medyada tüketildi ve Irak
halkının çoğunluğunu ikna edemez.

Irak’taki su krizi ve tarımın çöküş ihtimali
Irak’taki çoğu nehir ve göllerin su seviyesinde büyük düşüşler görülüyor
ve ülkedeki su krizinden dolayı bu kaynaklar yok olma riski altındadır.
Böylece nehirlerin kenarında yer alan köylerdeki çiftçilerin kitlesel bir
göç dalgasına yol açıldı. Bu da Irak’taki tarım sektörünün çöküşüne
neden olabilir.
Irak parlamentosu üyesi Sayir el-Cuburi Al-Hal Net’e verdiği demeçte
şunları söyledi: komşu ülkeler olan Türkiye ve İran’ın su meselesinde

yürüttüğü politika, ülkeye akan su miktarlarını büyük derecede etkiledi.
Geniş su kütlelerinin kuruması vatandaşların günlük hayatına olumsuz
yönde büyük etkiler bıraktı.
‘’Irak hükümeti, Irak’taki su krizini çözebilecek Türkiye ve İran’a karşı
baskı oluşturabilecek kartlara, yeterli imkana sahip. Bu kartların en
önemlisi iki ülkeden Irak’a gelen ithalatı durdurarak yapılacak ekonomik baskıdır.
Bu, Irak’ın su payını eski haline getirmeye zorlayacaktır’’.
Sadr Hareketi’nde lider olan Hâkim el-Zamili’nin Irak Su Kaynakları
Bakanı ile düzenlediği basın toplantısında, Irak’ın bu meseleyle ilgili
taleplerine cevap gelmemesi durumunda Türkiye ve İran ile ekonomik
ilişkileri suç sayan bir yasa çıkarmakla tehdit etti.
Irak’taki yaşanan su krizine dair yapılan uyarılar bağlamında Dicle
Nehri’nin su seviyesindeki ciddi hasar boyutunu gösteren fotoğraf ve
videoları yayıldı. Süleymaniye ilinde yer alan Derbendihan Barajı İdaresi
su rezervlerinin tarım planını tamamlamak için yeterli olmadığını
açıkladı.
Irak Kürdistan Bölgesi başkenti Erbil’de yerel hükümet, bu yaz mevsimi
kentin içme suyu temininde bir krizle karşı karşıya kalacağı konusunda
uyarılar yaptı. Alternatif bir plan olarak kuyu kazma ve yeraltı suyunu
çıkarma sürecini üstlenecek bir hükümet birimi kurulması çağrısında
bulundu.

‘’Dicle Nehri suikastı’’ ve su krizinin tırmanması
Irak parlamentosuna bağlı Tarım ve Su komitesi başkanı Sayir Muhih,
Türkiye’yi ülkeye akan su miktarını azaltarak ve Iraklıları aç bırakan bir
plan yürütmekle suçladı.

Muhif, Al-Hal Net sitesine yapılan konuşmada şunları aktardı: Ankara
tüm uluslararası standart ve değerleri hiçe saydı. Suyun adil bir şekilde
paylaşımını öngören Güvenlik Konseyi yasasına dayanarak, Irak Dışişleri
Bakanlığı, Türkiye’nin Irak’taki su krizini alevlendirme rolü nedeniyle
Birleşmiş Milletler’e şikâyette bulunma hakkına sahiptir.
Türkiye’nin Irak topraklarından otuz beş kilometre uzaklıkta yer alan
sulama barajını inşa etmesi tehlikeli, ürkütücü, kıyıdaş ülkeler arasındaki
tüm yasaları ihlal eden ve gelecek nesillere gölge düşüren bir projedir.
Aynı zamanda Irak’ın yaşadığı su krizini çözülmez hale getirecek.
Bazı yarı resmi istatistiklere göre son yıllarda Dicle ve Fırat nehirlerinin
Irak’a akan oranlarının düşmesi, bir milyar metreküp su kaybına ve iki
yüz altmış bin dönüm tarım arazisinin hizmet dışı kalmasına neden oldu.
Su ve tarım uzmanı olan Adil Muhtar Türkiye’nin el-Cezre Barajı’nı inşa
etmesi ve bu adımın Irak’taki su krizini alevlendirmedeki rolüne karşı
uyarıda bulundu. Çünkü bu proje ‘Dicle’nin sularını öldürecek’. Muhtar:
Irak topraklarının yüzde on beşinin çölleşmesi büyük bir çevre felaketi
sayılır.
Muhtar, yaptığı basın açıklamasında: Türkiye, bir süre önce inşa
etmesine dair uyarılara rağmen ölümcül el-Cezre Barajı’nı yapımına
karar verdi. Yeni baraj, Ilısu Barajı ile Irak sınırı arasında yer alacak ve
Ilısu Barajı’nda bulunan suyu çekip arazi ekimine yönelik kullanacak.

Türkiye ve İran Irak’tan ne istiyor?
Diğer yandan İran’ın Diyala ve Basra illeri üzerine Irak topraklarına tali
nehirlerden su kesmesi, Irak’ın doğusunda bulunan arazilerin büyük bir
kısmının kurumasına ve Şattülarap nehrindeki tuzluluk oranının
artmasına neden olmuş. Bu, Irak’taki su krizinin en endişe yaratan

bölümlerinde, o bölgelerde iki buçuk milyonu aşan yaşayanların
hayatına ciddi bir tehdit teşkil ediyor.
Geçtiğimiz günlerde aktivistler, İran ve Türkiye ile su meselesinin
yönetilmesinde büyük bir dengesizlik olduğuna dikkat çekmek adına ve
ülkenin su kaynaklarındaki mevcut krizin ciddiyeti konusunda uyarmak
için Facebook ve Twitter’da # Iraklılar— susuzluktan—ölüyor diyerek
etiket paylaşımı başlatmıştı.
Yazar ve siyasi analist Ahmet el-Ansari’nin söylediğine göre ‘’Irak’ın
Türkiye ve İran tarafından salınan su payını azaltmanın hedefi, ülkedeki
tarımı öldürmek ve Irak hükümetinin iki ülkeden ithal edilen
malzemelere bağımlılığını sürdürmektir’’.
El-Ansari’nin Al-Hal Net sitesine yaptığı konuşmada şunları aktardı: Irak,
İran ve Türkiye’den yıllık milyarlarca dolarlık tarın ürünlerini ithal
ediyor. Dolaysıyla Irak’ın bu ürün ve malzemeleri kendi kendine temin
etmesi Ankara ve Tahran için büyük bir kayıp anlamına geliyor.
Irak, Bağdat’ın elektrik istasyonlarını işletmek için kullandığı Tahran’dan
gelen gaz tedarikine ek olarak, özellikle gıda ve ev malzemeleri başta
olmak üzere Türkiye ve İran’dan ithal edilen mallara güveniyor.
El-Ansari: Irak’taki su krizini hafifletmeye yönelik bir çözüm varsa o da
iki ülke ile ekonomik ve diplomatik ilişkilerini kesmek, BM güvenlik
Konseyi’ne şikâyette bulunmak. Bu tırmandırıcı adımlar krizin sebebi olan
komşu ülkeleri Irak’ın su payını eski haline getirmek yönünde
zorlayacak.
Birleşmiş Milletler daha önce Irak’taki yaşanan su krizine dair uyarılar
yaptı ve Irak topraklarına giren Dicle ve Fırat nehirlerinin seviyesinin
yüzde yetmiş üçe kadar düştüğünü vurguladı.
Irak Tarım Bakanlığı tarafından daha önce açıklanan çarpıcı sonuca göre,
Irak’taki çölleşmiş tarım arazilerin alanı yirmi yedi milyon dönüme

ulaştı. Bu, ülkenin yüzölçümünün yaklaşık yüzde on beşini temsil ediyor.
Aynı zamanda Irak’ın yüzölçümünün yüzde elli beşi çölleşme riski
altındadır. Bu rakamlar Irak’taki su krizinin derinliğini gösteriyor.

هل أعجبك المحتوى وتريد المزيد منه يصل إلى صندوق بريدك الإلكتروني بشكلٍ دوري؟
انضم إلى قائمة من يقدّرون محتوى الحل نت واشترك بنشرتنا البريدية.