Birçok gözlemci, özellikle muhalif olanlar Halkın Mücahitler Örgütü’ne bağlı İran Milli Direniş Konseyi’nin geçtiğimiz temmuz ayında Arnavutluk’un Drag kentinde yapılması planlanan Özgür İran Küresel Zirve’ni bir sonraki duyuruya kadar ertelendiğini duyuran bir bildiri yayınlamasının ardından, Avrupa’da İran istihbaratının faaliyetlerinin tırmanmasından bahsediyor. 

ABD’nin Arnavutluk Büyükelçiliği yaptığı açıklamada, orada bulunan ABD vatandaşlarına konferansı hedef alan potansiyel bir tehdit konusunda uyarıda bulundu. Açıklamada, ‘’ABD hükümeti, 23-24 Temmuz’da düzenlemesi planlanan Özgür İran Küresel Zirvesi’ni hedef alma tehdidi olduğunun farkında’’ denildi. Bu durum Arnavut hükümetini Halkın Mücahitleri Örgütü’nden söz konusu konferansı süresiz olarak ertelenmesini istemeye yönelitti. 

Al-Arabiya.net sitesinin aktardığı habere göre, İranlı Polagrad’ın, Başkent Tiran’nın eteklerindeki Manza bölgesinde yer alan İran Halkın Mücahitleri Örgütü’ne ait bir üssün çekimini yapması sırasında tutuklanmasının ardından, Arnavutluk’taki Yolsuzluk ve Organize Suçlarla Mücadele Komisyonu İran’a casusluk yapma şüphesiyle Arnavutluk’ta yaşayan İran vatandaşlarının evlerine baskın düzenledi. 

Bir kısmı Arnavut medyasında yayınlanan terörist hücrenin üyeleriyle yapılan soruşturmalar, Arnavutluk’taki Halkın Mücahitleri Örgütü’nün ikinci adamı ve Behmen Tahrani takma adıyla bilinen Mehdi İbriz Şemsi’nin öldürülmesine dair planların olduğunu ortaya çıkardı. Bu, Avrupa genelinde ve özellikle Arnavutluk’taki İran İstihbaratının faaliyetlerinde artışa işaret ediyor. 

Kaynaklar, hücrenin İran İstihbarat teşkilatından ve Halkın Mücahitleri Örgütü’nün bazı eski üyelerini içerdiğini doğruladı. Bunlar, İran güvenlik yetkilerine örgütün Arnavutluk’taki üssüne yönelik saldırı düzenlemeyi kolaylaştıran bilgileri sağladı. 

İran Ulusal Direniş Konseyi Dış İlişkiler komitesi üyesi Ali Sefevi, Özgür İran Küresel Zirvesi’nin ertelenmesine dair Al-Hal Net’e şunları söyledi: İstihbarat Bakanlığı ve Kudüs Gücü’nün düzenlediği bu tür planlara ilk defa tanık olmuyoruz. Örneği Mart 2017’de, Başkent Tiran yakınlarında Halkın Mücahitleri tarafından Nevruz bayramı münasebetiyle düzenlenen toplantıya bomba yüklü bir kamyonla saldırma planı engellendi. Bu olayın sonucu olarak Arnavut hükümeti İran büyükelçisi Gulam Hüseyin Muhammed Niye ve yardımcısı Mustafa Rodki’yi topraklarından çıkardı. Aynı olay Haziran 2018’de şöyle yaşandı, Paris’e yakın yer alan Villepinte’deki Özgür İran Küresel Zirvesi’ni hedef alan bir bombalama planı, Viyana’da ikamet eden İranlı bir diplomat Esedullah Esedi’nin tutuklamasıyla son anda engellendi. 

Bu bilgilere dayanarak İran istihbaratının, Paris, Viyana ve Tiran gibi önem taşıyan şehirleri de kapsayacak şekilde güçlü faaliyetlerde bulunduğuna varılıyor. Böylece öne çıkan en önemli sorular şunlardır; İran istihbaratının Avrupa’daki varlığı ne boyuta ulaşmış ve amaçladığı konular nelerdir?

Avrupa’da İran istihbaratının kolları

1983 yılında kurulan İran İstihbarat ve Ulusal Güvenlik Bakanlığı (Farsça adıyla ittilaat Bakanlığı), istihbarat ve casusluk ile mücadele alanında faaliyet gösteren on altı kurumdan oluşmaktadır. Buna ek olarak bu teşkilatın içinde başka ajanslarda yer almaktadır. Faaliyet alanı İran içinde ve dışındaki İranlı muhalifleri takip etmek, kaçırmak ve öldürmekle ilgilenmektir. 

Söz konusu bakanlık doğrudan İslam Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nın komutlarıyla yürütülür. Ancak bu bakanlığın bakanının seçimi ve atanması Dini Lider (Yüce Rehberlik Makamı) onayı ile yapılabilir. Seçilen bakan çalışkan ve siyasi bağlantılardan uzak olmalıdır. Dolaysıyla Bakanlık tüm çalışanlarını, Hakkani okulu (Kum şehrinde yer alan, öğrencileri aşırılık ile karakterize edilen bir dini enstitü) başta olmak üzere dini enstitülerin öğrencilerinden seçer. Ayrıca Bakanlık 1984’te güvenlik meselelerinde ajan ve analistler yetiştirmek adına İmam Muhammed Bakır Üniversitesi’ni kurdu. 

Kürdistan Demokrat Partisi’nin İran kolunun lideri Abdulrahman Kasımlu’nun 1989’da Viyana’da öldürülmesinden bu yana ‘’İran İslam Cumhuriyeti’’ artarak ulusötesi baskısını sürdürüyor. Avrupa’da İran istihbaratının faaliyetleri her geçen gün artış göstermekte. Şah dönemindeki son başbakan olan Şehbur Bahtiyari, 1991 yılında Paris’te öldürüldü. Bir sonraki yıl, Berlin’de bulunan Mikonos restoranında toplanan bir grup İranlı Kürt muhalife suikast yapıldı. 

İran istihbaratının faaliyetleri, en önemli alanı olmasına rağmen Avrupa ile sınırlı kalmadı. 1994 yılında, İran’ın şimdiki İçişleri Bakanı General Ahmet Vahidi’nin liderliğiyle, merkezi Arjantin başkenti Buenos Aires’te bulunan İsrail-Arjantin Dayanışma Birliğ’ni (AMİA) bombalandı. 

Londra merkezli Al-Arap gazetesi tarafından yayınlanan bir röportajda, Amerikan Tennessee Üniversitesi’nde siyaset bilimleri bölümünde yardımcı doçent olan Sait Colkar şunları söyledi: İran’ın sınır ötesi baskıları İran’da yeni bir olgu sayılmaz. İktidarda hangi bir hükümet olursa hiçbir fark etmez, kuruluşundan bu yana İslam Cumhuriyeti, muhaliflerini takip etmek, kaçırmak ve öldürmekten kaçınmadı. 

Avrupa ve farklı yerlerdeki İran istihbaratının düzenlediği operasyonların doğasını yorumlayarak Colkar şöyle devam etti: İran’ın kendi sınırı dışında bulunan muhaliflerine yönelik gerçekleştirdiği tüm operasyonlar, kültürel işgale karşı yapılan savaşın bir parçası olarak tanımlandı. İran rejiminin görüşüne göre Batılı ülkeler, kültürlerini ve materyalist yaşam tarzlarını teşvik ederek İslam kültürünü baltalamak ve İran halkının ahlakını bozmak için uğraşmaktadır. 

İran istihbaratının başarısız operasyonları

Ali Sevefi: Mart 2017’de Arnavutluk’ta Halkın Mücahitleri tarafından düzenlenen Nevroz toplantısına yönelik planın başarısızlığından sonra İran hükümeti, diplomat Esedullah Esedi’yi 2018 yılında Paris’te yapılan Özgür İran Küresel Zirvesi’ne karşı benzer bir plan yürütmekle görevlendirdi. Bu karar İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi bünyesinde alınan bir karardı. Operasyonu gerçekleşmek için gerekli olan bomba Esedi tarafından bir yolcu uçağıyla Tahran’dan Viyana’ya getirildi, ardından bombayı teröristler Nesime Nuami ve Emir Saaduni’ye teslim etmek üzere arabayla Lüksemburg’a yola çıktı.  

Sevefi, Avrupa’daki İran istihbaratının bu başarısız operasyonunu şu şekilde anlatıyor: zirvenin başladığı gün polis Saaduni adında kişiyi Belçika başkenti Brüksel’den Paris’e giderken tutukladı. Ertesi gün ise Esedi Avusturya’ya dönerken tutuklandı, arabasında operasyona ve Avrupa topraklarındaki diğer gizli faaliyetlerine dair birçok belge ve kanıt elde edildi. Aynı zamanda Fransız polisi ayrıca terörist Mehrdad Arifani’yi zirve salonuna girmeden önce tutukladı. 

Kaynak, Esedi emrindeki terörist hücresine bombayı mümkün oldukça konuşmacılar kürsüsüne ve Halkın Mücahitleri Örgütü’nün lideri Bayan Meryem Redewi’nin koltuğunun yakınına yerleştirmeye dair komut vermişti. 

Ciddi krizleri yönetmeye yönelik istihbarat faaliyetleri

1992 yılında, Türkiye’de ikamet eden Halkın Mücahitleri Örgütü’ne yakın siyasi aktivist Ali Akbar Kurbani kaçırıldı ve daha sonra üzerinde işkence ve boğma izleri bulunan cesedi ortaya çıktı. 

İranlı gazeteci Ruhullah Zam’ın eşi Mehsa Razani’nin anlattığına göre kocası, 11 Ekim 2019 Cuma akşamı Ürdün Havayolları aracılığıyla Paris’ten Irak başkenti Bağdat’a döndü ve ondan sonra aramalara cevap vermemeye başladı, ta ki pazar sabahı arayıp ona değişik bir ses ve konuşma şekliyle iyi olduğunu söyleyene kadar. Daha sonra eşinin tutuklu olduğunu İran medyasından öğrenmiş oldu. 

Avrupa’daki İran istihbaratının gerçekleştirdiği başarılı operasyonlar, İran camiasının mensuplarına verilen rol ve vasfın daha da büyümesine yol açtı. Bilindiği üzere istihbarat teşkilatının üyeleri, İran devriminin eski dini lideri Ayetullah Humeyni tarafından ‘İmam-ı Zamanın meçhul askerleri’ olarak nitelendirildi. 

Ali Sefevi’ye göre mesele sadece yurtdışında bulunan muhaliflerle sınırlı değil. İran rejiminin terörü hem İran topraklarında hem de sınır dışında yayılmış durumda. Kurbanları sadece İranlılar değil, komşu ülke vatandaşları da bedel ödemektedir. İran Molla rejimi, çözüm bulma kabiliyetini yitirecek kadar iç sosyal, siyasi ve ekonomik krizlerin ortasına düştükten sonra 1988 yılının celladı olarak bilinen İbrahim Reisi’nin Cumhurbaşkanı olarak atanmasıyla güvenlik yollarıyla çözümlere odaklandı ve bu gündeme hâkim olan tek çözüm yolu haline geldi. Baskı ve infazlar konusunda eşi görülmemiş bir artışa yol açan Reisi’nin cumhurbaşkanlığından sadece bir yıl içerisinde, aralarında onlarca siyasi muhalif, kadın ve on sekiz yaşından küçük çocukların da bulunduğu en az beş yüz yirmi kişi idam edildi. 

‘’Mollalar rejimi tarafından yönetilen İran, nüfus sayısına göre dünyada infaz konusunda rekor sahibiymiş ve çağdaş dünyadaki tek çocuk celladı. Bununla beraber uluslararası düzeyde en büyük terörizm destekçisidir. Bu rejim, İran halkının parasını ekonomik kalkınma ve toplumun ilerlemesi için kullanmak yerine, nükleer ve füze programlarına, Irak, Lübnan, Yemen ve diğer ülkelerde bulunan paralı savaşçılarını donatmak ve silahlandırmak adına harcıyor. Mollalar, kana susamış Suriye celladı Esad’ı ayakta tutmak için on milyarlarca dolar harcadı. Suriye’ye on binlerce Afgan, Pakistanlı ve Lübnanlı savaşçı ve paralı asker gönderdi’’.

Sait Colkar kendi adına şunları ekledi: İran, 1979’da mevcut rejimin kurulmasından beri yurtdışındaki muhalifleri takip etmek ve onlardan kurtulmak stratejisi bundan sonra da değiştirmeyecek. Aynı zamanda rejimin yurtdışında veya İran içindeki muhaliflere yönelik bu politikasını kınayan tarafları susturmak peşinde. 

Bahsettiğimiz tüm detaylara rağmen, birçok güvenlik analistine göre Avrupa’da İran istihbarat faaliyetleri sınırlı sayılır. Rus, İsrail ve Amerikan istihbarat teşkilatı gibi daha güçlü, organize edilmiş ve yerde hâkim olanlar bu teşkilatın faaliyetleriyle kıyaslanmaz. İran istihbaratının dış gücünü abartmak, destekçilerinin gözünde kendini bir güç havasıyla çevrelemek İran hükümetinin çıkarınadır. Ancak gerçeğe bakılırsa, Belçika gibi çok güçlü bir güvenlik sistemine sahip olmayan küçük bir Avrupa ülkesinin polisi, Avrupa’da ciddi bir operasyon gerçekleştirmeyi planlayan bir terör hücresini tüm üyeleriyle tespit edip tutuklayabilir seviyede. 

هل أعجبك المحتوى وتريد المزيد منه يصل إلى صندوق بريدك الإلكتروني بشكلٍ دوري؟
انضم إلى قائمة من يقدّرون محتوى الحل نت واشترك بنشرتنا البريدية.