Suriye meselesinde yaşanan gelişmeleri okuyanların bir kısmı bazı göstergelere güvenerek Esad’ın iktidarda kalacağı sonucuna varan bir analitik bağlamı oluşturmuşlar ve onlara göre gerçekçi olmayı, bu verileri kabul etmeye ve ona direnmemek gereğinde görüyorlar.

Bu kanaati benimseyenlerin bakış açısına göre Arap ülkelerinin Esad rejimiyle hızlanan normalleştirme hareketi, aktif aktörlerin Suriye meselesine azalan ilgisi ve en önemlisi muhalefetin bir kesiminin bu duruma kabul göstermesi gibi Esad’ın iktidarda kalacağına dair birçok gösterge vardır. Son günlerde BM’nin Suriye temsilcisi Geir Pedersen ‘’Suriye’deki durum istikrarlıdır ve hiç kimse rejimin devrilmesini istemiyor artık’’ diye bir açıklamada bulundu. Pedersen’in bu açıklamasından önce Rusya Devlet Başkanı’nın Suriye temsilcisi Alexander Lavrentiev ‘’ Suriye’nin yeni anayasası Esad’ı iktidardan uzaklaştırmamalı’’ diye bir ifadede bulunmuştu. Rus yetkililerin yaptıkları açıklamalar, Rusya’dan resmi olarak Suriye’de değişimi arama yolculuğunun sona ermesine dair bir duyurudur. Rusya, temsilcileri yoluyla bu niyetini duyurmadan Suriye’de Esad’ın iktidarda kalmasıyla ilgili olan davranışı destekleyen entegre bir bağlam oluşturmuştu.

Arenadaki duruma bakılırsa, Esad’ın artık gerçek bir tehditle karşı karşıya olmadığı anlaşılır. Daha doğru bir ifadeyle, muhalefet başkent Şam’dan uzak noktalara hapsedildikten sonra Esad’ın iktidarda kalması için bir engel oluşturmuyor. Öte yanda Esad için durum farklıdır, uluslararası ortamında özellikle Avrupa, Asya ve Afrika’da yeni krizlerin patlak vermesinden dolayı Suriye meselesinde aktif olan güçlerin geri çekilmesi ve Suriye arenasıyla eskisi gibi ilgilenmemesiyle beraber ortaya çıkan sonuç, Esad’ın muhalefet bileşenlerini yok etme gücü ve yeteneğidir.

Ancak burada sorulması gerekenler şunlardır, bu göstergeler Suriye’de masadaki tek seçenek olarak Esad’ın iktidarda kalması anlamına mı geliyor? Suriye krizi gibi son derecede karmaşık bir durumda bu göstergeler güvenilebilir tahminler ortaya koymak için yeterli mi? Suriye krizini yöneten dinamikler Rusya’nın kontrolünün altında mı, yoksa mevcut tüm yaygaraya rağmen Rusya’nın Suriye’de inşa ettiği düzenleri etkileyecek dinamikler üretilemez mi?

Tüm karmaşıklığıyla Suriye krizi gibi büyük olaylar, sağlam bağlamlara dayanmayan ve uluslararası arenada bir zemini olmayan göstergelere dayanarak açıklanması pek zordur. Bazılarına göre Suriye meselesinin uluslararası aktörler için artık eski önemi taşımaması şöyle açıklanır: Bu durum tarafların kendi etkinliğini kanıtlamak ve hedeflerine ulaşmak için gerekli kaynakları seferber etmediklerinden dolayıdır. Ama tarafların Suriye krizinin Ruslara karşı bir kart olarak kullanılması ve Moskova’nın enerjisini tüketen ve zayıflatan bir kriz olarak devam etmesi konusunda istekliler. Dolasıyla yukardaki söz konusu açıklama eksik kalıyor.

Suriye meselesinin önemini kendi hesaplamalarında ortaya koyan, stratejik kaynaklara sahip olan Amerika Birleşik Devletleri’nin, Washington’un uluslararası sahneyi yeniden okuduğu bir dönemde, Suriye’yi Rusya’ya bir hediye olarak sunduğunu hayal etmek bile zordur. Mevcut uluslararası etkileşimler ışığında, içinde Suriye’nin bulunduğu sorunlu konular üzerinde ABD-Rusya arasında bir uzlaşma olacağı uzak bir ihtimal gibi duruyor.

Komplikasyonlarla dolu bu harita, Esad’ın iktidarda kalmasını desteklemiyor. Arap ülkelerin Esad’la normalleşmesi formalitenin ötesine geçmeyecek. Son dönemde Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen el-Safadi’nin ABD’nin Suriye krizine yaklaşımını değiştirme girişiminde ne kadar büyük bir hayal kırıklığına uğradığı görüldü. Dolasıyla Esad ile Arap ülkelerinin yakınlaşması, Esad rejimini canlandırmak için yeni mekanizmalar oluşturamayan dar çerçevelerle sınırlı kalacak.

Suriye’de yönetimin sorunu Esad’ın dış ilişkilerinin boyutlarıyla sınırlı değil. Ülkenin iç durumu Rusya ve İran’ın çabalarına rağmen istikrarlı değildir. Bakılırsa kaostan mustarip Deraa, her geçen gün gerçek bir savaşa tanık oluyor. Esad’ın rejimine bağlı teşkilat kötü yönetilmesi ve Ürdün üzerinden Körfez ülkelerine uyuşturucu madde ticareti ve kaçakçılığa bulaşmasıyla Deraa’daki durumun sorumlusudur. Bazı yeni sızıntılara göre Ürdün, Esad rejiminin uyuşturucu ticaretine dahil olması ve Ürdün’ün ulusal güvenliği üzerine teşkil ettiği olumsuz etkiyi fark ettikten sonra Suriye rejimiyle ilişkili yaklaşımını değiştirmeye başladı. Deraa’dan Süveyda’ya gelirsek, halkın Esad rejimi teşkilatına güvenmediği ve oradaki yerel toplumun bağımsız şekilde bölgesini yönetmek istemesinden dolayı her geçen gün durum daha kötüye gidiyor.

Diğer illerde özellikle Halep’te milisler ve teşkilat arasında yaşanan çatışmalar günlük olaylar haline geldi. Suriye’nin ekonomik başkenti olarak tanınan Halep’in ekonomik açıdan önemi nedeniyle Rusya, İran ve Esad’ın teşkilatı arasında yaşanan çatışmalara açık bir sahaya dönüşmüş. Çünkü çatışan taraflar Halep’i kontrol edeninin Suriye’de yeniden yapılanma pastasından en büyük payı alacağına inanıyorlar. Bazı kaynaklarca Halep’in yeniden yapılanma maliyetinin 50 milyar dolardan fazla olacağı tahmin ediliyor. Bununla beraber elitlerinin sahip olduğu büyük endüstriyel ve ticari deneyim, çoğu Türkiye’ye yerleşen göçmen vatandaşların sermayesinin geri dönme olasılığı nedeniyle Halep’in yeniden yapılanma sürecinde önemli bir rol alacak.

Böylece Esad’ın iktidarda kalmayacağına dair göstergeler daha güçlü ve açıktır. Suriye içi sahnede yaşanan olumsuz durumlar, Rusya başta olmak üzere Suriye’de ana aktörlerin hesaplarını dalgalandıran yeni dinamikler teşkil edebilir. Bilindiği üzere Rusya’nın Esad’ın iç ve bölgesel durumunu iyileştirmek için sarf ettiği çabalar zirveye ulaştı ancak günümüze kadar değer taşıyan bir sonuca varamadı. Esad iç krizlerden çıkmak için ufukta bir ışık bulamıyor ve batmaya devam etme halindedir. Suriye’deki durum günden güne alevlenirken Esad’ın kurduğu bölgesel ilişkiler en az önümüzdeki iki yıl içinde meyve vermeyecek.

Mesele şimdi aldığı boyutla artık Rusya’nın potansiyeline, Suriye’de patlak vermiş durumu ne dereceye kadar yatıştırmaya devam edeceğine ve Suriye’deki çıkarlarının mevcut durumla adapte olabileceğine bağlıdır. Aynı zamanda Esad’ın kalıp kalmaması büyük ölçüde, bir sonraki aşamada daha güçlü ilerlemesi imkânsız görünen bu denkleme mahkumdur.

هل أعجبك المحتوى وتريد المزيد منه يصل إلى صندوق بريدك الإلكتروني بشكلٍ دوري؟
انضم إلى قائمة من يقدّرون محتوى الحل نت واشترك بنشرتنا البريدية.