Ukrayna meselesindeki Türk arabuluculuğu, Moskova ve Kiev’den önemli isimleri Türkiye topraklarında bir araya getirmeyi başarırken, Ankara’nın savaşın iki tarafını yakınlaştırmadaki başarısı ile ilgili açıkladığı ipuçları, bu arabuluculuğun sahada gerçek sonuçlar elde etme olasılığına dair birçok soruyu gündeme getirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile doğrudan müzakere yapılmasına önem vermemesine rağmen Avrupa’daki müttefikleri Ukrayna’nın işgal edilmesini önlemek adına Putin ile görüşmeleri durdurmadı. Türkiye’nin yaklaşımına gelince daha pratik adımlar atarak Rusya dışişleri bakanı ile Ukraynalı mevkidaşı arasında Rus yatırımcıların ilgisine sahip Antalya’da bir toplantı gerçekleştirdi.

Bazı gözlemcilere göre Ukrayna meselesinde Türk arabuluculuğu, Ankara’nın bölgesel ağrılık göstermek ve sıcak gündemlerde temelli bir rol oynama girişimi anlamına geliyor. Ancak aynı zamanda Batı ülkeleri tarafından Rusya’ya yönelik dayatılan yaptırımlar, SWİFT sistemine (banka havaleleri) erişiminin kısıtlanması ve Moskova yönetimine uygulana tecrit sonrasında Ukrayna’daki durum çok karmaşık görünmeye başladı.

Bu bağlamda Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba, Antalya müzakere turu sonrasında yaptığı açıklamada şunları söyledi: Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov görüşmelere hazır olmaması ile beraber karar verme yetkisine sahip değildi. Dolasıyla Moskova’daki yetkililere dönmeden adım atamaz. Öte yanda Lavrov’un açıkladığına göre Moskova’nın sunduğu çözüm önerilerine Ukrayna’nın yanıt vermesi bekleniyor.

Dolasıyla bu gergin ortam ışığında Ukrayna meselesindeki Türk arabuluculuğunun başarılı olma ihtimalinden bahsetmek mümkün mü?

Ukrayna meselesindeki karmaşıklık Ankara’nın çabalarından büyük

Al-Hal Net’in yazar ve siyasi analist Ömer Koç ile yaptığı telefon görüşmesinde: Türkiye’nin savaşın her iki tarafına aynı mesafede olması ve olaya diyalog yoluyla bir çözüm bulma çabasından dolayı Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk rolü almaya güçlü bir adaydır. Ancak Rus işgali tüm kırmızı çizgileri aştı.

Koç şunu aktardı: Türkiye’nin çıkarları, savaşan taraflardan hiç birisiyle kesinlikle hizalanmamasını gerektirir. Şimdiye kadar iki ülkenin dışişleri bakanlarını bir araya getiren, Başkanlar Putin ve Zelensky arasında bir zirve yapmaya çalışan tek taraftır. 

Suriyeli yazara göre Ukrayna meselesinde Türk arabuluculuğu günümüze kadar sadece insani konularda başarı kaydedebildi. Çünkü Moskova’nın koyduğu şartlar ile Kiev tarafından yanıt olarak gelen şartlar iki taraf arasında uzlaşmaya varmayı engelliyor. İki ülke arasında herhangi bir ciddi müzakere, gerçek bir ateşkes gerektiriyor. Bu da sadece Ukrayna tarafından Rusya’nın tüm haksız taleplerini yerine getirdiği durumda Moskova tarafından kabul gören bir seçenek olacak.

Koç: Ukraynalılar, ABD’nin gözetiminde ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in imzası altında, Ukrayna’ya bir daha Rusya tarafından saldırıya maruz bırakılmamayı içeren garantilerinden oluşan yazılı bir güvenlik talebinde bulunuyor. Bu durum Ukrayna meselesi ile ilgili Türk arabuluculuğunun başarılı olup olmadığına dair soru işareti yaratıyor.

Rusya’nın başarısızlığı, Ukrayna meselesindeki Türk arabuluculuğunu başarıya götürecek mi?

Koç: uluslararası arenada hâkim olan koşullar ışığında bir arabuluculuk hakkında konuşmak için daha çok erken. Ancak Türkiye’nin bu kapsamdaki çabalarına yardımcı olan şey, Ukrayna’nın örtülü bir Rus karşıtlığını açığa çıkaran savaşı durdurma arzusudur. Çünkü beklenmeyen bir Ukrayna direnişi ile karşılaşan Rus planlarının hiç birisi şimdiye kadar yerine getirilmedi. Bununla beraber Rusya’nın yol kenarlarına park edilen askeri araçlarına yedek parça temin edemeyen ordusunun gücü ile iddiaları arasındaki gerçek ortaya çıktı. Bu durum Moskova’yı belli bir aşamada müzakere masasına oturmayı kabul etmeye zorlayabilir. Bu şekilde Putin’i Türkiye’de Zelensky ile yan yana görebiliriz.

Koç konuşmasını şöyle sonlandırdı: Türkiye, İsrail ve başka ülkelerin Ukrayna krizine çözüm bulunmasında çıkarları vardır. Er veya geç arabuluculukta bu ülkelerin önemli rolü olacak. 

Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky bir video kaydında ‘Ukrayna için barış ve istikrar müzakerelerine katılmak, Rusya’nın kendi hatalarından dolayı uğradığı kayıplarını azaltmak için tek şanstır’ diyerek Rusya’ya iki seçenek sundu: ya daha fazla kayba uğramak ya da müzakereyi kabul edip işgalini diplomatik yollar ile sona erdirmek.

Öte yandan Kremlin ‘Putin’in Lüksemburg Başbakanı’na Ukrayna konusundaki müzakerelerin ilerlemesi hakkında ve ABD’nin Ukrayna’daki askeri biyolojik faaliyetlerinin Rusya için güvenlik açıdan bir tehdit olduğu konusunda bilgi verdiğini’ açıkladı.

Ukrayna meselesi ile ilgili Türk arabuluculuğu bağlamında geçtiğimiz mart ayında Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu Ukrayna’nın batısında yer alan Lviv’de Ukraynalı mevkidaşı Dimitro Kuleba ile bir araya geldi. Çavuşoğlu, Rusya ile Ukrayna arasında yaptığı diplomatik turun, bir ateşkes anlaşmasına dair umudunu artıracağını vurguladı. Türk bakanın yaptığı basın toplantısında ‘Ukrayna Türkiye’ye herhangi bir anlaşmanın garantörlerinden biri olması teklifinde bulundu ve bu konu Rusya tarafından itiraz ile karşılanmadı’ dedi.

Çavuşoğlu’nun belirttiğine göre bu iki ziyaret sonucunda savaş hakkında kesin bir şekilde konuşmak zor ama bir ateşkes anlaşmasına varmak için umutlar arttı. Rusya ve Ukrayna liderleri arasında bir görüşme olasılığı var.

Arabuluculuk yapma kabiliyetine sahip olan tek taraf Türkiye’dir

Gazeteci yazar Abdullah Süleymanoğlu’nun görüşüne göre Karadeniz’de uzun bir kıyısı olan Türkiye’nin, çatışmaların  kıyının öte tarafından yaşandığının ve bu savaşın etkisinin farkında olduğu için, savaşın herhangi bir tarafın çıkarına olmadığını ve Ankara’nın bundan doğrudan etkileneceğini biliyor. Çatışmanın her iki tarafıyla iyi ilişkilere sahip olan Türkiye, sopayı ortadan tutmaya çalışıyor ve arabuluculuk yapmak konusunda ısrar ediyor.

Türkiye, savaşın iki tarafı ile dengeli bir ilişkiye sahip olan tek ülke olabilir. Bu gerçeğe dayanarak birçok uluslararası aktörün desteği ile siyasi bir çözüme varmak adına muazzam diplomatik çabalar sarf ediyor. Görüldüğü gibi nerdeyse her gün bir yabancı yetkili veya diplomat Türkiye’yi ziyaret diyor.

Bu yüzden Süleymanoğlu’nun vardığı sonuca göre barışçıl bir çözüme varmak mümkünse, müzakereleri başarıya kavuşturabilecek tek sebep Türkiye’nin arabuluculuğudur.

Bu temkinli iyimserliğe rağmen birçok gözlemciye göre Washington ve Moskova’nın savaşı sona erdirmek kapsamında ciddi bir istek sergilenmediği sürece, Ukrayna meselesinde Türkiye arabuluculuğunun tatmin edici bir sonuca yol açması uzak bir ihtimaldir. Dolaysıyla Türkiye’nin bu konudaki rolü daha güçlü ülkeler ve onların uzun vadeli stratejilerine bağlı kalacak.

هل أعجبك المحتوى وتريد المزيد منه يصل إلى صندوق بريدك الإلكتروني بشكلٍ دوري؟
انضم إلى قائمة من يقدّرون محتوى الحل نت واشترك بنشرتنا البريدية.