Esad’ın Hamas ile husumeti, İran’ın Suriye’deki etkisinin çökme başlangıcı olabiliri mi?

Esad’ın Hamas ile husumeti, İran’ın Suriye’deki etkisinin çökme başlangıcı olabiliri mi?

Rusya’nın gözetimiyle, Suriye-İsrail arasında olaylar bir barış anlaşmasına yönelirse Şam yönetimi ile Hamas hareketi arasındaki ilişkinin yönü, İran’ın Suriye’deki etkisini sonlandırma işareti olabilir. Ancak bu konuda soru şudur; Hamas-Şam uzlaşması ve Suriye-İsrail barış anlaşmasının uygulaması arasında bağlantı kurmak ne dereceye kadar olasıdır?

 Suriye’nin durumunu ve müdahalede bulunan ülkelerin rolünü takip edenler,  açık olmayan Rusya İran arasındaki artan karşıtlığı kolay bir şekilde fark edilebilmektedir. İran’ın etkisine ve Tahran tarafından sunulan lojistik desteğe artık ihtiyaç duymayan Rusya,  Suriye dosyasını ileriye götürmeyi ve diğer büyük güçlere yaklaşmayı tercih ediyor.

Buna ulaşmak adına İran Suriye’deki kollarını sahneden çekmeli ve bölgede istikrar şansı artmalı, İsrail’le işgal altında olan Golan’da çatışmaları bitirmeli.

 Son günlerde bazı medya sızıntılarına göre; Rusya gözetimiyle, Lazkiye/Hmeymim hava üssünde, İsrail-Suriye arasında gerçekleşen bir görüşmeden bahsediliyor. Diğer yandan, İran, Hamas-Şam ekseninde bir uzlaşma çabasında bulunuyor. Belirtmek gerekir ki Suriye rejimine karşı halk hareketini ve muhalefetin isteklerini destekleyen Hamas, Şam tarafından uzun yıllar süren bir ihanet ile suçlanıyor.

Rusya’nın önümüzdeki dönem için talep ve çıkarları açık bir şekilde anlaşılabilir; Terör ile mücadele, yeniden yapılanma,  ona uygun bir siyasi çözüm. Rusya bunları elde etmek amacıyla elinde Golan dosyası ve barış anlaşması ile İsrail’e doğru adım atmaktadır. 

Suriye’deki nüfuz unsurları IŞİD’e paralel olarak( ikisi de terör gücü) olarak sınıflandıran İran, barış anlaşması yolunda Rusya’nın çabalarını engellemek için Hamas’ı (İran’dan desteklenen) Şam tarafına yöneltmekten başka bir yol bulamamaktadır. Tahran’ın bu yönde sarf ettiği çabaların başarılı olma ihtimali yok sayılır. Şam Filistin davasını kaybedilen bir pazarlık olarak görüyor ve direniş efsanesinin artık yararsız kaldığının farkındadır.

Öyleyse Hamas ile yakınlaşmanın Şam’a hiçbir faydası yoktur, tam tersine İsrail ile değil Türkiye ile yakınlaşmayı tercih ederse Suriye rejimi istikrarını kaybedebilir ve Rusya desteği azalır.

Sahada yavaş hareket eden Rusya’nın,  düşmanlığı belli etmese de, İran mevkilerinin defalarca İsrail hava saldırısına uğramasına sesiz kalması, doğudaki İran nüfuz noktalarını elde etmesi ve hatta güneydeki nüfuzlarını kısıtlaması, İran rolünü zayıflatma isteğinin bir kanıtıdır. 

ABD’ye gelince, basında çıkan haberlere göre Hamas (terörist olarak sınıflandırılan) ve Şam’ın yakınlaşmasına sıcak bakmıyor. Şam’ın önceki dönemde Hamas ile yakınlaşmayı reddettiğini bildiği için daha rahat davranmaktadır. İsrail ile normalleşme dosyasını görüşme telaşına karşılık, Suriye rejiminin davranışında olumlu bir gelişme sonraki dönemde Suriye rejimini kabul etmek için tatmin edici bir adım olur.

Körfez uzlaşması ve Suriye dosyasındaki boyutlarına gelince; Hamas’ı destekleyen Katar’ın Suriye’deki yeni durumu hoş karşılayıp karşılamayacağını, bu uzlaşmanın sonuçları belirleyecektir. Ancak Körfez ülkeleri, kendi aralarında çekişme içerisindeler. Aynı şekilde Suudi “El-Ula” zirvesinde (uzlaşma zirvesinin yapıldığı yer) son açıklamanın odak noktası İran’ın Suriye üzerindeki etkisi ve Suriye’den çekilmesiydi.

Dolayısıyla, Doha ile Tahran arasındaki ilişkilerin düzeyi ne olursa olsun, Katar,  İran’ın rolünü kısıtlayacak, devre dışı bırakacak ve Suriye’den çıkarcak hiç bir Rusya planı için İran’ı desteklemeyecektir.

Rusya’nın çabalarıyla Suriye ile İsrail’in yakınlaşması, İran’ın Şam üzerindeki etkisini kaybettiği sürece Hamas’ın da komşusu ülkeler üzerindeki etkisinin sonu anlamına geliyor.

هل أعجبك المحتوى وتريد المزيد منه يصل إلى صندوق بريدك الإلكتروني بشكلٍ دوري؟
انضم إلى قائمة من يقدّرون محتوى الحل نت واشترك بنشرتنا البريدية.