Esad’ın müttefikleri ve son kurtarma girişimleri, Doha platformunda Rusya ne istiyor?

Esad’ın müttefikleri ve son kurtarma girişimleri, Doha platformunda Rusya ne istiyor?

Rusya dışişleri bakanı Sergey Lavrov’un yaptığı körfez turu sırasında Suriye dosyasındaki siyasi durgunluğu hareketlendirmek amacıyla yeni bir platformun kurulduğu ilan edildi. Bu platformda Rusya – Türkiye – Katar bulunmaktadır.

Suriye kuzeyindeki muhalefeti destekleme konusunda Türkiye ile aynı görüşe sahip olan Katar’ın bu platformda yer almasıyla, İran (Astana üçlü kurucundan birisi olsa da) dışlanmış olmaktadır.

Rusya’nın Suriye’deki krizi sonlandırmak için kapsamlı bir planı olmadığı süreçte Esad’ı desteklemeye devam etmek ve yeni diplomatik yollar açmaktan başka bir seçeneği yoktur.

Doha zirvesinde, seçimleri ertelenmesi, tutukluların serbest bırakılması ve sınır kapılarından insani yardım girme süresini yıl sonuna kadar uzatılması sözlerini veren Moskova, bunların karşılığında iki istek açıkladı,

Birincisi: anayasa komisyonu sürecini yeniden canlandırmak, bununla beraber şehirlerin imarı ve mültecilerin geri dönme konusu ihmal etmemek.

İkincisi: Sezar yasasından kaynaklı Suriye’de yaşanan ekonomi krizin etkilerini hafifletmek için iki müttefik olan Türkiye ve Katar tarafından rejimin kontrolünde olan bölgeler dahil olmak üzere insani yardım sunulması ve şehirlerin imarına kısmi katılım sağlamaktır.

Doha zirvesinden bir gün önce, Lübnan turizm bakanı Şam’a yaptığı ziyarette mültecilerin dönüşü için garantiler aldığını ve uluslararası koşulların buna müsait olduğuna söyledi. Lübnanlı bakanın bu açıklaması, Esad’ın askerliği yapmayanlar hakkında bir başkanlık affı çıkarmasıyla paralel oldu.

Zirve yapıldığı aynı günde Suriye krizinin 10.yıldönümünde Rusya tarafından bir açıklama yayınlandı, bu açıklamada ‘’Rusya Astana formülü yoluyla kendisi savaş eylemlerinin durdurulmasını sürdürebilmek için arabulucu olarak tanıttı’’, aynı zamanda ‘’Fırat doğusundaki yasa dışı Amerika varlığını ve Suriye karşıtı güçler tarafından yürütülen ekonomik boğulma politikasını kınadı’’, mültecilerin geri dönmesini sağlamak için uluslararası toplumundan yardım isteğinde bulundu.

Böylece Rusya 2018 de mültecilerin dönüşü ve imara dair önerdiği plana geri dönüyor, o sırada bu plan Amerika kısıtlamalarıyla karşılaştı, bu kısıtlamaların en önemlisi İran varlığı ve Suriye krizi çözümünün uluslararası politikasına uygun bir çözüm olması ile ilgiliydi.

Doha ittifakına Lavrov’un Körfez’de yaptığı turun sonucu olarak bakılmaması gerekir, çünkü bu zirveye iki ay önce hazırlıklar başlatılmıştı ama Suriye ile ilgili Biden idaresinin politikası netleştikten sonra (Amerika’nın Fırat Doğusundaki varlığına devam etmek, oradaki özerk yönetimi desteklemek, Rusya ve rejimi bölgedeki petrol kuyularından yararlanma fırsatı vermemek), üçlü katılımcı bu ittifakı acilen gün ışığına çıkarma ihtiyacı duydu.

Doha üçlüsü Kürtlere yönelik ‘ayrılıkçı gündemlerin’ önünü kapatma konusunda hem fikirdir. Zirve öncesinde Ayn İsa yakınlarında rejim ve Rusya tarafında askeri yığınak görüldü bununla paralel olarak Türk kuvvetleri takviye edildi, bu adımlar özerk yönetimi tehdit ve Rusya politikasına boyun eğdirmek baskısı olarak anlaşılmaktadır.

Suriye, Rusya ve Amerika arasında bir rekabet alanına döndü. Rusya’nın attığı her adım Amerika’nın odak noktasıdır, o yüzden Doha zirvesi yapıldığı aynı günde Amerika dışişleri bakanlığı Suriye ile ilgili yeni bir siyaseti benimsediğini ilan etti. Bu yeni siyaset ulusal güvenlik meclisinde Ortadoğu yeni sorumlusu olan Kürtlerle sempatisiyle tanınan Brite Mackorg’un liderliği ile olacaktır.

Suriye ayaklanmasının 10.yıldönümünde ABD senatosunda dışişleri komitesi tarafından Esad rejiminin işlediği suçları kınamak, bu rejimi ve destekçileri sorumlu tutmak, askeri mekanizmasına yardım veren her kaynağa erişmesini engellemek ve aynı zamanda resmi olarak ayaklanmanın yıldönümünü kutlamak için bir kanun projesi hazırlandı. Amerika’nın bu adımı Suriye rejimi ile ilişkileri normalleştirmeye karşı olduğuna, Cenevre ve 2254 uluslararası kanunlarına göre bir çözüm bulmayı vurguladığına dair uluslararası toplumuna yönelik bir mesajdır. Bununla beraber Amerika, Britanya, Almanya ve Fransa tarafından yapılan bir açıklamaya göre Suriye’de siyasi süreçte ciddi ve temel bir ilerleme olmadan bu ülkelerin şehirlerin imarında hiçbir katkısı olmayacaktır. Aynı zamanda Avrupa parlamentosu Türkiye’nin Suriye’de ihlaller işlediğine, Suriye toprağı işgal edildiğine ve bu topraktan geri çekilmesi gerektiğine dair bir karar çıkarttı. Bu kararda İran ve Rusya’nın işlediği ihlalleri kınamak ihmal edilmedi. Britanya kaynaklı raporlarda Esad’ın eşinin bu insani ihlallerde bir rolü olduğundan bahsediliyor bu da ispat edilirse Britanya vatandaşlığından mahrum kalma ihtimali yüksektir.

Sahadaki olaylara dönersek, Rusya, Suriye’de kendisiyle rakip olan İran’ın nüfuzunu kısıtlamak istiyor, ama İran milislerine sürekli ihtiyaç duyduğundan ve yapılacak müzakerelerde İran’ı kullanarak baskı yapmak için İran ile Suriye’de ittifakını bozmamaya çalışmaktadır. Bunula paralel olarak zirveden önce Rusya, Hizbullah’ı Moskova’ya çağırdı ve bahsedilen konu partinin şimdiki siyasetini değiştirmek gereğiydi.

Yukardakilere dayanarak Suriye başkanlık seçimlerinin ertelenme ihtimali vardır, çünkü seçimler gerçekleştirilirse bu, siyasi süreci sona erdirmek demektir ve Rusya’nın Esad rejimini ekonomik çöküşten kurtarma girişimi başarısız olabilir. Bundan kaynaklı Rusya yeni çözümler araştıra bilir ve onlardan biri bir askeri konseyi oluşturmak olabilir.


هل أعجبك المحتوى وتريد المزيد منه يصل إلى صندوق بريدك الإلكتروني بشكلٍ دوري؟
انضم إلى قائمة من يقدّرون محتوى الحل نت واشترك بنشرتنا البريدية.