İki ülke Cumhurbaşkanı tarafından imzalanan, Türkiye ve Rusya’ya hizmet eden anlaşmaların büyüklüğüne rağmen, Rusya başkanı Putin ile Türkiye başkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki balayının sonu yaklaşmaktadır.

Fransız LE FIGARO gazetesinde yayınlanan bir makaleye göre bu durumun başlangıcı Putin’in en büyük düşmanlarından biri Ukrayna başkanı Zelensky’nin İstanbul’da 10 Nisan’da Erdoğan tarafından karşılanmasıyla oldu. Bu ziyarette Erdoğan Ukrayna’ya Bayraktar TB2 tarzında insansız uçakları satmayı kabul etti ve  iki ülke tarafından birlikte insansız hava araçları üretileceği ilan edildi.

Ağustos 2016’dan bu yana Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, mevkidaşı yeni Osmanlı Padişahı Recep Tayyip Erdoğan ile Batı karşıtı bir ortaklık kurma konusunda başarılı oldu. Bu bağlamda Türk ordusuna karadan havaya S400 füzeleri teslim edildi.

İki müttefik birlikte insan haklarına dair Batı ülkelerinin taleplerini göz ardı etti, Libya’yı iki nüfuz alanına böldüler, Türkiye için Trablus ve Rusya için Barka. Bu iki ülke İran’ı da yanlarına alarak Suriye krizini, çıkarlarına uygun olarak çözmek amacıyla Astana ekseni ilan ettiler.

Kürt karşıtı Erdoğan’ın milliyetçi oyununu anlayan Putin, Türk ordusu ve Suriyeli muhalif gruplara Suriye Kuzeyindeki Kürt bölgelerini ele geçirme izini verdi.

Erdoğan’ın kararıyla Ayasofya Kilisesi müzeden camiye dönüştürüldüğünde, Kremlin’in efendisi her ne kadar sesiz kalmış olsa da kutsal Rusya’nın üçüncü Roma’yı canlandırdığına yürekten inanıyordu.

Rusya’yı eleştirmek ve Washington’a yaklaşmak

Türk Cumhurbaşkanı, Putin’in düşmanını karşılamakla durmadı. Türkiye – Ukrayna zirvesi vesilesiyle 2014’ten beri Rusya’nın Kırım’ı işgalini kınadı.

Erdoğan şunu da hatırlattı, Rus imparatoriçe Büyük Catherine tarafından istila edilmeden bu yarımada, iki yüzyıl boyunca Kırım Hanlığı adıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun bir eyaletiydi.

Belli ki Erdoğan iyi bir şekilde oynuyor ve bir taşla iki kuş vuruyor. Bir yandan dünyaya Türkiye’nin bağımsızlığını ve silah sanayisinin güçlü olduğunu gösterirken, diğer yandan NATO ve Avrupa ülkeleriyle uzlaşıyor ve ABD’ye yakınlaşıyor.

Türk cumhurbaşkanı, çok zayıf olan ekonomisinin Amerika Hazine bakanlığının yaptırmalarını kaldıramayacağının farkındadır.

 Amerika yaptırmaları Erdoğan’ın eski dostu Putin’e yöneliyor. Bu ayın 15’inde Joe Biden tarafından 15 Haziran’dan itibaren ABD finans kurumlarının direkt olarak Rusya’dan Rus Devlet tahvilleri veya Rus fonlarından hisse satın almasını yasaklayan bir icra emri imzalandı.

Bu icra emri Rusya’yı son siber saldırıları için cezalandırmak amacıyla geldi; Özellikle bazı ABD federal kurumları tarafından kullanılan, bilgisayar yönetim yazılımı yayıncısı, Wall Street’te listelenen ve merkezi Texas’ta olan Solar Winds şirketin hecklenmesi.

Büyük ihtimalle Avrupa bankaları Amerikan hazinesinden korktuğu için Rusya’nın kağıtlarını satın almaktan vazgeçecektir. Bu da uluslararası arenada Rus finansmanını rahatsız edici bir durumda Çin finansmanı ile bırakmaktadır.

Ukrayna’yı askeri yönden desteklemekle Erdoğan, yeni Amerika idaresinin gözünde kendine yeni bir rol sağlıyor ve bunda bir şekilde eski müttefiki olan Putinli Rusya’ya atfedilen kötü rolün katkısı oldu. Rusya, muhalif Navalny’ye zülüm yapmaktadır ve 2014’te Ukrayna ordusuna cephane teslim ettiği Rusya tarafından şüphelenilen bir Çek cephane deposunun patlamasına dair Rusya’yı suçlayan yeni kanıtlar vardır.

Rusya, Erdoğan’ın ihanetine nasıl misilleme yapacak?

Türkiye’ye Rus turistleri göndermemek Erdoğan’dan intikam almak için yeterli olmayacaktır. Rusya, Kürtleri (PKK, yeni komünistler) desteklemeye devam edecek mi?

Aynı zamanda Rusya, Akdeniz’in doğusunda Türk deniz açılımına karşıtlık yapan İsrail-Yunanistan-Kıbrıs eksenine katılacak mı?  Bahsetmeye değer ki bu ayın 18’inde İsrail ile Yunanistan 22 yıllık bir askeri iş birliği anlaşması imzaladı.

Tarihsel ve coğrafi kökleri olan stratejik Türk-Rus çekişmesi yeniden başlatıldı ve yakın zamanda sona erecek gibi görünmüyor.

---